14 Nisan 2010 Çarşamba

Sahaflar - kitapçılar ; Simurg sahaf ve kitapyayın kurucusu İbrahim Yılmaz ile söyleşi 3. Son bölüm; Altıncı yazı

Sahaflar! Kitapçılar! Sahaf kitapçı mıdır, değil midir? Neden ve nasıl? Bakış açıları ile söyleşiler sürecek. Bu blog hem sahaf hem kitapçı için bir forum yeridir. Söyleşiler arka arkaya geliyor. Bu ara Elyazmaları adlı öykü de bize eşlik edecek.

Değerli İzleyici,

Yeni kitapları istekle izleyen ve esasta aramakla bulunmayan kitapların özel adresi olan Simurg Kitabevi kurucusu İbrahim Bey’le son bölüm. Sahaflık konulu söyleşinin ilk iki bölümü önceki sayfalarda. Özetle verdiği özyaşamı şöyle; '1959’da Aydın’da doğdum. İzmir’de ortaokul, liseyi okudum. Edebiyat fakültesini bitirdim, memur olamadım. İstanbul’a iş aramaya geldim, orada askerliği bitirdim. 1988’den beri İstanbul'dayım.'

İlk bölümlerde; 'Sahaf kitapçı değildir, sahaflık gönül işidir,' diyen İbrahim Bey, bu bölümde kendisini tanıtıyor; 'Kitaba para verecek insan kalmıyor Türkiye’de,' sözü de sosyal ekonomik durum saptaması olarak öne çıkıyor.
Sevgi, içtenlik...

Tekin SonMez, 14 Nisan 2010, StockholmSORU; İbrahim Bey, şöyle bir konuya değindiniz; birisi bir kitap ister, diye alıp bekletmek.. Sizin çok geniş bir çevreniz oluyor değil mi? Bu çevreyi nasıl kazanıyorsunuz?
YANIT; Doğru işi yaptığınız sürece çevre işte büyüyor. Kendiğilinden büyüyor. Denizde dalgalar genişler, aynı öyle yaptığın iş zaten gerekli reklamı sağlıyor.

SORU; kitap aşıkları.. böyle insanlar tanıdınız mı?
YANIT; Çok miktarda kitap mecnunu, kitap tutkunu.. manyaklık derecesinde seven, dediğimiz o tip insanlar var.

SORU; Sizin önünüzde size yol gösteren oldu mu? Sahaflık konusunu kendi el yordamınızla mı buldunuz?
YANIT; Ben şöyle, benim alışveriş ettiğim bir sahaf dükkanı ekonomik zorluk içindeydi. Kitaplara haciz konmuştu bu işe başlamak zorunda kaldım.

SORU; Çocuklara kitap zevki nasıl verilebilir?
YANIT; Şimdi benim oğlan mesela ilkokul ikiye gidiyor, ben buna küçüklüğünden beri kitap alırım, benim almamla da ilgili değil etrafında kitap gören çocuk kitapla gelişiyor. Evde de 7-8 bin kitabımız var, eşim de üniversite mezunu.

SORU; Eşiniz de aynı meslekte mi?
YANIT; O da akademisyen şu anda, Boğaziçi Üniversitesinde eski Türk Dili ve Edebiyatı hocası.

SORU; Kitapla sahaflıkla ilgili ne tavsiye edersiniz, bu meslekte geleceğe bir mesajınız var mı?
YANIT; Tekin Hocam kitap ve sahaf hani geleceğe.. bir mesajımız olacak zaten, şimdi ben ilkin alakasız bir şey söyleyeceğim, şiirle şiir üzerine yazılmış bir yazının değerlendirilmesiydi bir şairin onun hocasının sözüydü, şöyle; ‘içinde bulunmayan şiiri başka yerde arama’ diye. Sahaflık, kitapların korunması.. gelecekle ilgili toplumun içinde olmayan bir şeyi monte etmek mümkün değil.

SORU; sahaflık açsısından kitabın geleceği var mı?
YANIT; Türkiye dünyada en az kitap okuyan ülkelerden biri. Ben çok umutlu bir gelecek göremiyorum sahaflık açsısından. Kütüphanelere önem vermeyen, kütüphaneleri yaptırmayan, en değerli kitaplarını korumayan.

SORU; Kitapla ilgili başınızdan geçen olay.. Kitap olarak bazı dönemlerde ürkütücü gibi algılandı. kitapları yakma, toplama gibi bir olay başınızdan geçti mi?
YANIT; Kitaba yasak koymak.. kitap toplamak.. gibi bakış açıları bana çok komik geliyor ve onlar üzerinde durmak istemiyorum yani daha doğrusu üzerinde durmaya değer bulmuyorum. Hocam başka bir şey.. Türkiye’de kitaba para verecek insan kalmıyor. Bence problem bu.

Aralık 2009 Beyoğlu, İstanbul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder